tag:blogger.com,1999:blog-91446254119029894132024-03-13T18:22:42.470+03:00TANAYcaTANAYIN USU,SESİ,GÖZÜ,MÜZİĞİ,DÜŞÜ..TANAYcahttp://www.blogger.com/profile/12122441955465040590noreply@blogger.comBlogger103125tag:blogger.com,1999:blog-9144625411902989413.post-19552892922182022992010-07-14T20:42:00.002+03:002010-07-14T20:49:30.030+03:00yeniden merhaba:-)))) OOO aman allahım 4 gün kafa toplama moalsı bir kaç ay almış sanırım...öncelikle ihmalim için özür diliyorum...<br /><br />yeniden merhaba,<br /><br />artık evli bir bayanım....ve aynı şekilde düşünüyorum....<br /><br />sahteliklerden ve düşüncesizliklerden hoşlanmıyorum<br /><br />nokta<br /><br />;-) görüşürüz yeniden...TANAYcahttp://www.blogger.com/profile/12122441955465040590noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-9144625411902989413.post-46710136199152731992010-03-10T21:19:00.004+02:002010-03-10T21:30:50.025+02:00...<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiQ3m7P6dJjsV76_TA-01GH2upx0U54JE_gZhcAQZKbrqEiWQuxw0SpWgH26wMGesJGgTkOVohRmNnG0cjNudogLm2Hb9lwshT1IdWO0rz0qxLsH28_R2KzSFRkexy0uNCNeVVAvcUtMtE3/s1600-h/b-71017-keyifsiz%5B1%5D.jpg"><img style="TEXT-ALIGN: center; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 96px; DISPLAY: block; HEIGHT: 96px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5447089868145734466" border="0" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiQ3m7P6dJjsV76_TA-01GH2upx0U54JE_gZhcAQZKbrqEiWQuxw0SpWgH26wMGesJGgTkOVohRmNnG0cjNudogLm2Hb9lwshT1IdWO0rz0qxLsH28_R2KzSFRkexy0uNCNeVVAvcUtMtE3/s400/b-71017-keyifsiz%5B1%5D.jpg" /></a><br /><div>sahteliklerden hoşlanmıyorum...<br />hiç bir sahtelikten...<br /><br /><br />mutsuzken mutluymuş gibi yapmayı...<br /><br />mış gibi yaşamları da sevmiyorum...<br /><br />iyi ki sevmiyorum...<br /><br />kendimi seviyorum<br />.<br />.<br />.<br />(4 gün kafa toplama molası)</div>TANAYcahttp://www.blogger.com/profile/12122441955465040590noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-9144625411902989413.post-48545130115063431582010-03-10T16:57:00.007+02:002010-03-11T09:35:13.952+02:00evlilik bu mu????...<br /><br />ve :-(<br />evlilik böyle bir şey demek ki,<br />kendin hakkında karar alamamak,<br />ya da çiftlerin birbirinin isteklerine saygı duymaması!...<br />demek ki tüm sihir burda bozuluyor...<br />birbirleri üzerinde güç gösterisinde bulunmak, hakimiyet kurmak...<br /><br />arzuladığım böyle bir yaşam değil...<br />kimsenin üstünde güç gösterisinde bulunmak istemiyorum...ve kimsenin benim üstümde...<br /><br />kocaman insanlarız...<br />kararlarımızı kendimiz ölçerek, biçerek alabiliriz...<br />çocuk değiliz...<br />sadece onu ezmemek için soruyorum bazen...ama belki de sorulmamalı...belki de herkesin uyardığı gibi alttan almamalı her şeyi...ya da karşındakini fazla düşünmemeli, ailesini de...<br /><br />çünkü karşımdaki benim yerime kendini koyamadı ve inceliklerimi anlayamadı...<br /><br />ben ne istediğimi biliyorum... kendine saygı duyan,kendine özen gösteren, ne olursa olsun heyecanını kaybetmemiş, düşüncelerime saygı duyan, sonsuz güvenebileceğim, bağırmak yerine konuşmayı tercih eden bir yürek istiyorum...o yüreği buldum diye evleniyorum ama umarım hayal kırıklığına uğramam...(uğrarsam da günler sonra yazarım ve okurum bu yazdıklarımı)<br /><strong></strong><br /><strong>şaşırdım şu halime...hem de çok...kendimi ifade edemeyişime ve isteğime saygı duyulmayışına...</strong><br /><strong></strong><br />n'olursa olsun...<br />sonuç şu....<br /><strong>bir çocukluk hayalim, sırf kendini tatmin etmek için puf oldu!!!</strong><br /><br />bugün keyifsizim...<br />hem de çok...<br />kendimi anlatamayışıma da kızgınım...<br /><br />zaman neler gösterecek bakalım...ilk şaşkınlıklarımı ardı ardına yaşıyorum bugünlerde...belki de her şey gösterildiği gibi değil... belki de düğün sabahı bambaşka birisi ile karşılaşacağım...endişeliyim...<br /><br />hayırlısı olsun...<br />nokta...<br /><br />(evliliğim ile kendim arasında seçim yapmak istemedim...hem evlenmek istedim hem kendim olmaya devam etmek...en doğal hakkımdı...merak ediyorum 20-30 yıl sonra erkekler soyadlarından vazgeçebilirler miydi?neden evlilikte kadın kendinden veriyor????)TANAYcahttp://www.blogger.com/profile/12122441955465040590noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-9144625411902989413.post-4671506806363823032010-03-09T12:22:00.002+02:002010-03-10T17:28:10.212+02:00talasemi testihain tırtıl hemşire....kolumu acıttıı...:-(<br />evlilik için talasemi testine kan verdim...<br />offffff...<br />acıyorrr...<br /><br />kolum bir karış mosmor oldu, doktor bile şaşırdı...ufff yaaa....bugünlerde her şey ters gidiyor...TANAYcahttp://www.blogger.com/profile/12122441955465040590noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-9144625411902989413.post-60289298684932982592010-02-23T22:47:00.001+02:002010-02-23T22:48:52.510+02:00UMUTumut<br />Sen umut ol.<br />Umutsuzluğun kol gezdiği yollarda...<br />Yollarda engeller var,<br />yollar çamurlu ve karanlık sen ışık ol.<br />Işıklar sönebilir, ışıklar söndürülebilir.<br />Yüreğin var mı senin !!!<br />Varsa yüreğin, onu yak.<br />Işıklar söner, söndürülür<br />Bazı ışıklar söner, başka ışıklar...<br />Senin ışığın senden geliyor,<br />senden başkasının söndürmeye gücü yetmez.<br />Kendini yak; adın ateş böceği kalsın.....<br />Türküler söyle;<br />el ele tutuştuğun "ışık böcekleriyle" sevdalardan bahset...<br />Aşkın adını sen koy, isim babası ol.<br />Keşfedilmemiş iyilikler yap,<br />Bir telefon et...<br />bir mektup yaz...<br />bir kapı çal....<br />Çaldığın kapılardan kendini gösterme.<br />Gölge değil , sevinç bırak...<br />Işık bırak...<br />Aşk bırak...<br />Umutsuzluğun kol gezdiği yollarda 'umut ol'<br />Çaresizliğin dört döndüğü yerlerde 'çare ol'<br />Yollarda engeller var.<br />Yollar çamurlu ve yollar karanlık.<br />Işığı söndürülmüş yollarda;<br />sen ışık ol "sen" ışık ol...<br />Bir İnsanoğluTANAYcahttp://www.blogger.com/profile/12122441955465040590noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-9144625411902989413.post-30552095993347994832010-02-22T17:38:00.002+02:002010-02-22T17:40:56.799+02:00Seni Seviyorum...Seni Seviyorum...<br />Herkes, "ilk kendi yaşıyor" Sanmasa,<br />Sevdalar da tükenirdi,<br />Masalları da...<br />Sonsuza kadar<br />Sürdüğü bilinsin diye mi nedir,<br />Bittiği anlar ve ihanetler<br />Yazılmıyor kitaplara.<br />Zümrüt-ü Anka Kuşu da yalan aslında,<br />Kendini külünden yarattığı da...<br />Ferhat'ın Şirin, Aslı'nın Kerem için öldüğünü Kim gördü Allah aşkına?<br />"Sonsuza kadar sürsün" diyorsan "Bu sevda,"<br />O zaman sevgili,<br />O zaman vuslat yaşanmaya!<br />Sana yazacak bir sen bırak bana!<br />Öfkelerin orada kalsın!<br />Kaçamaklar hanesinde değil ismin<br />Anlasana!<br />Ömrümün tam ortasına<br />Kocaman harflerle yazmışım:<br />SENİ SEVİYORUM...<br />SENİ SEVİYORUM...<br />"Herkese söylediğin Bana söyleme" diyorsun...<br />Ama ne varsa sevdaya dair,<br />Bizden önce söylenmiş, biliyorsun.<br />Bize düşen, aşkı yalansız yaşamak...<br />Hadi uzatma da uzat ellerini,<br />Seni seviyorum...<br />Seni seviyorum...<br />Seni seviyorum..<br /><br />Tayfun TalipoğluTANAYcahttp://www.blogger.com/profile/12122441955465040590noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-9144625411902989413.post-33511793360677928672010-02-22T14:22:00.002+02:002010-02-22T14:28:06.389+02:00Mutluluğun altın formülü<strong>MUTLULUĞUN bir formülü var mı?</strong><br /><br />“Bana sorarsan bir tanımı bile yok” diyor Ümit...<br /><br /><div align="justify">Ümit kim? Ümit Yalçın... Dubai Başkonsolosu... Eşi Gül'le bizdeler... Arkadaş olmak için can atacağınız bir ikili... Derin, eğlenceli, birikimli... Hep birlikte felsefe yapıyoruz, hani genç insanlar oturur, saatlerce hayat üzerine konuşur ya, öyle... Ümit devam ediyor, “Evet, bence tanımı bile yok.Anlık diyenler, sürekli diyenler, geçmişte kaldı diyenler, gelecekte arayanlar, maddi unsurlar, manevi boyut, böyle uzaaaar gider. Herkese göre değişir ama...” Kulağımı bizim tavşan gibi dikiyorum... Bir şey söyleyecek... “İnsan yine de bir formül, bir reçete arıyor işte. Benim de çekmecemde ne durur biliyor musun?” “Ne?” “Russel'ın 1930'da mutluluk hakkında yazdıkları. Bir liste halinde. Arada çıkarıp bakarım...” “Mutluluk için altın formül mü varmış yani?” Gülüyor... “Nobel ödüllü Bertrand Russell, Mutluluk Yolu (The Conquest of Happiness) diye bir kitap yazmış. Kitapta, taa o yıllarda anlatılanlar, internet icat edilince, artık kitap okumaya vakti, yeteneği, isteği olmayanlar için özetlenmiş ve listelenmiş...” “Sen onlardan biri değilsin...” “Değilim ama o liste benim de elime geçti, çekmeceme attım, ne zaman ihtiyacım olsa çıkarıp bakıyorum...” </div><div align="justify"> </div><div align="justify"><strong>MUTLULUK PEŞİNDE</strong> </div><div align="justify">Mutluluğu fethetmek istiyorsanız, bakın neler yapacakmışsınız... * </div><div align="justify"><strong>1- Yaşamdan tat alma duygunu geliştir.</strong> (Kimin itirazı olabilir? Yaptığın her ne ise, zevk alarak yap. Hiçbir şeyi öylesine yapma. Hücrelerinde hisset, keyfine var...) * </div><div align="justify"><strong>2- Sevecen ol.</strong> İnsanlara sevgiyle yaklaş, karşılık da bekleme. (Bu da güzelmiş. Özellikle de karşılık beklemeden bir şey yapmak...) * </div><div align="justify"><strong>3- İyi anne-baba ol.</strong> (A bu süpermiş diyorum. “Çok iyi bir yönetici oldum, patron oldum, lider oldum ama iyi bir baba olamadım” lafları beni üzüyor. Birinin dünyaya gelmesinde bir sorumluluğun varsa, kaçarın yok, iyi anne-baba olacaksın. Ötesi, berisi, öyleydisi, böyleydisi yok.) * </div><div align="justify"><strong>4- Çok yönlü, ilginç, yaratıcılık isteyen bir iş yap.</strong> (Bu da doğru. Yaptığın iş, içini şişiriyorsa, mutlu olamıyorsun! Bazen lüks olabilir ama insan mutlu olacağı işi aramaktan vazgeçmemeli.) * </div><div align="justify"><strong>5- Birbirinden farklı küçük ilgi alanları geliştir.</strong> Günlük yaşamına çeşitlilik kat. (Doğru. Ne kadar çok çeşitli, küçük küçük mutluluk alanın, ilgi alanın varsa, zaman o kadar kolay kayıp gidiyor. Mutluluk zamanı unutmaksa, işte fırsat...) * </div><div align="justify"><strong>6- Mücadele ile teslimiyet arasında denge kur.</strong> Elinden geleni yap, geri kalanı gelişmelere bırak. (Değiştiremeyeceğin şeyler için ısrar etmek, mutsuzluktan başka bir şey getirmez. O zaman teslim ol. Ama değiştirebileceğin şeyler için de mücadeleye devam et...) </div><div align="justify"> </div><div align="justify"></div><div align="justify"><strong>DAHASI VAR</strong> </div><div align="justify">Mutsuzluğu yenmek istiyorsanız: * </div><div align="justify"><strong>1- Adaletsizliğe uğramışlık duygusunu abartma.</strong> Kendini gözünde fazla büyütme. Başkalarının sana olan ilgisini de. (Bu da müthiş bir tespit! Kurban psikolojisinden kurtul. Kendini çok ciddiye alma, övgülere de çok yüz verme.) * </div><div align="justify"><strong>2- Başkalarının hakkında ne düşündüğünü fazla önemseme.</strong> (Haklı. Çünkü özellikle dışarıdan gelen övgüleri abartırsan, kendi gerçeğinle ilişkini kopartmış oluyorsun. Kendini olmadığın bir şey zannetmeye başlıyorsun, en kötüsü de bu. Bu, bırak mutlu olmayı, kendine zarar vermeye başladığın an...) * </div><div align="justify"><strong>3- Suçluluk ve utanç duygularıyla mücadele et.</strong> (Evet, insanı mutsuz eden duygular onlar. Kurtulabilirsen ruhunu önemli ölçüde özgürleştirmiş oluyorsun. Benim mesela bu maddeye çalışmam lazım, bitmez tükenmez suçluluk duygularımdan kurtulmam lazım.) * </div><div align="justify"><strong>4- Endişelerini ve korkularını somutlaştır ve “Olabilecek en kötü şey ne?” diye sor kendine.</strong> (Bu da insanı iyi hissettiren bir şey. Herkese tavsiye ederim: Stresten ölüyor musun, bir dur ve dedi ki kendine, “Yetiştiremezsem/ yapamazsam/ başaramazsam en kötü ne olur?” İşte bu sorunun cevabı, insanı rahatlatıyor. Çünkü “Çok da katlanılmayacak bir şey değilmiş” dedirtiyor...) * </div><div align="justify"><strong>5- Kıskançlık değil hayranlık duygusunu geliştir.</strong> Kendini başkalarıyla kıyaslama. (Artık neredeyse herkesin tecrübesiyle sabit ki, kıskanmak insanı mutsuz eden bir şey. Kendini başkalarıyla kıyaslamak da öyle. Ne birilerinin senden eksikliği, ne de birilerinin senden fazlalığı seni etkilememeli, etkilerse gücünün doruğuna ulaşamazsın. Başkalarını bırak, kendinle uğraş, kendi kabiliyetlerini arttır.) * </div><div align="justify"><strong>6- Can sıkıntısı ve heyecan konusunda hayatında denge kur.</strong> (Ne sürekli can sıkıntısıyla yaşanır, ne de sürekli heyecan haliyle. En iyisi, bu ikisinin denge durumudur.) * </div><div align="justify"><strong>7- Rekabet yarışlarından uzak dur.</strong> (Rekabet de insanı mutsuz eder, birini geçmek için uğraşma, sen kendini geçmeye çalış.) * </div><div align="justify"><strong>8- Kendini melankoliye kaptırma.</strong> (Söylenecek çok fazla şey yok, kaptırma...) * Ümit, bütün maddeleri sıraladıktan ve biz hepimiz, her bir madde için yorum yaptıktan sonra, maddeleri sil baştan bir kez daha tartışmaya, konuşmaya, konuşmaya devam ettik... </div><div align="justify"> </div><div align="justify"></div><div align="justify">AYŞE ARMAN</div>TANAYcahttp://www.blogger.com/profile/12122441955465040590noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-9144625411902989413.post-26727311859961677962010-02-18T17:24:00.000+02:002010-02-18T17:25:35.419+02:00MEVLANABen dostlarımı ne kalbimle ne de aklımla severim.<br />Olur ya ...<br />Kalp durur ...<br />Akıl unutur ...<br />Ben dostlarımı ruhumla severim.<br />O ne durur, ne de unutur ...<br />MEVLANATANAYcahttp://www.blogger.com/profile/12122441955465040590noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-9144625411902989413.post-22188804841660240452010-02-16T15:38:00.002+02:002010-02-16T15:42:46.656+02:00anneannemin melek olduğu gün!!!canım anneannem!!!<br /><br />beni izliyorsun biliyorum,<br /><br />tüm dualarım seninle...<br /><br />yaşattıkların ve bıraktıkların için teşekkürler...<br /><br />seni seviyorum<br />.<br />.<br />.TANAYcahttp://www.blogger.com/profile/12122441955465040590noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-9144625411902989413.post-52190714957714354862010-02-15T13:10:00.001+02:002010-02-15T13:12:52.999+02:00sevgililer gününüz kutlu olsun!<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgZK1sQjW08i2_1CEFhKUaAiROx431Y4puicy_UzXxt8ymxh3ClD0GKszwD6FAI5m3Jh4uPZ1zLcxEDyKnCV778Oklg6NLRsQtepqp4dYJ3iwdpg2-9O6rJvTEjqi2z8_iKlOIZVKAr3r7c/s1600-h/sevgililergunu%5B1%5D.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5438426605223030658" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 400px; CURSOR: hand; HEIGHT: 288px; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgZK1sQjW08i2_1CEFhKUaAiROx431Y4puicy_UzXxt8ymxh3ClD0GKszwD6FAI5m3Jh4uPZ1zLcxEDyKnCV778Oklg6NLRsQtepqp4dYJ3iwdpg2-9O6rJvTEjqi2z8_iKlOIZVKAr3r7c/s400/sevgililergunu%5B1%5D.jpg" border="0" /></a><br /><div><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgqqYI2mIPBadbpnhvsL1bCvrGAMUiN6ULinkrEOA-svzV-7DAdwtsXwv4gM-Wyn_1fJS3qsRrsUW6_lt8yd6rjAxBI7U2Hf5U4NvaeHWi1XJtzerIVGogOT98jUgiGcebQjTOgI9v07qEi/s1600-h/sevgililergunu%5B1%5D.jpg"></a><br /><br /><div></div></div>TANAYcahttp://www.blogger.com/profile/12122441955465040590noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-9144625411902989413.post-73410028375694797952010-02-13T10:11:00.004+02:002010-02-13T10:26:55.902+02:00sevgi'li ile sevgi ile nişanlanıyorum...<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEit2R0B8h8qlgRUcBq-zYcteHFeRDqm3igPzC4KPFGWQ8uLYmwUaXCYidsmTbpAWvODr8XnBqxmcF-UkrsIbujy4BcydIs82P8bL2ocuigF9C5VqsD8nTr54pHQTYvJ13HawW9NF8uLXZIA/s1600-h/kalp-resimleri-22%5B1%5D.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5437641332864866306" style="FLOAT: right; MARGIN: 0px 0px 10px 10px; WIDTH: 320px; CURSOR: hand; HEIGHT: 200px" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEit2R0B8h8qlgRUcBq-zYcteHFeRDqm3igPzC4KPFGWQ8uLYmwUaXCYidsmTbpAWvODr8XnBqxmcF-UkrsIbujy4BcydIs82P8bL2ocuigF9C5VqsD8nTr54pHQTYvJ13HawW9NF8uLXZIA/s320/kalp-resimleri-22%5B1%5D.jpg" border="0" /></a><br /><div align="left">pır pırpırmmm bugün...<br /><br />pır pır konamıyorum hiç bir yerlere!<br /><br />nişanlanıyorum bugünnnnn...<br /><br />sevgi'li ile sevgi ile...</div><div> </div><div></div>TANAYcahttp://www.blogger.com/profile/12122441955465040590noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-9144625411902989413.post-55070864846726960252010-02-08T20:26:00.003+02:002010-02-08T20:35:30.270+02:00SİZİN, “BİZ” DEDİĞİNİZ NEREDE BAŞLAR, NEREDE BİTER?<div align="justify">Biz dediğinizde o “biz”in çapı ne kadar? </div><div align="justify"> </div><div align="justify">Tuttuğunuz futbol takımı mı? Aileniz mi? Şirketiniz mi? Siz ve sevgiliniz mi? Siz ve arkadaşlarınız mı? Sizinle aynı milliyetten olanlar mı? Tüm insanlık ailesi mi? Tüm canlılar alemi mi? Tüm canlısı ve cansızı ile galaksi mi? Yoksa evren mi? </div><div align="justify"> </div><div align="justify">Bir insan ötekinin duygu alanını kendi beyninde duyusal olarak ne ölçüde tekrarlayıp taklit edebiliyorsa ötekinin sevincine ve üzüntüsüne ortak olabiliyor. Onun canı yandığında, canı yanıyor, o mutlu olduğunda, mutlu oluyor. İnsanlık tarihinin, baş köşelerinde saygıyla anılan insanların, en büyük özellikleri de bu. Tüm toplumun duygu akışındaki sorunlu bir duygu ya da ihtiyaç alanını çözebilmek için, kendi duygu alanlarında güçlü bir sorumluluk yaşayan insanlar. Bir başkası ile ilgilenen, onun daha iyi yaşaması için ülküsü olan insanlar, bazen şöyle, bazen böyle işlere imza atmışlar. Ama ilk yaptıkları, bir BİZ tarif etmek olmuş. </div><div align="justify"> </div><div align="justify">Bu “biz”, bazen sol elini kullananlar, bazen derisi siyah renkte olanlar, bazen limanlarda üç kuruşa çalışan sefil bir yaşamın paryaları, bazen bir avuç “soylu”, bazen nükleer gücü elinde bulunduran seçkin ülkeler, bazen şu ırkın mensupları, bazense şu dine inananlar olmuştu. Ne zaman BİZ oluşsa onun dışında kalan herkes, isteseler de istemeseler de ötekiler olmuş. Bu ötekiler de, yenilip yutulmamak için, “karşı-BİZ” olmak zorunda kalmıştır. Böylece savaşlar olmuş, böylece ölümler, kan ve gözyaşı olmuş ve “biz” olup, ötekini yok etmek yüceltilmiştir. Bir dünya görüşünün büyüklüğü, kalıcılığı, sevgi esası üzerine kuruludur. </div><div align="justify"> </div><div align="justify">İçinde sevgi barındıran hayat görüşlerinin BİZ’i çok geniştir. Seni de, beni de, onu da içine alır. Sadece insanları değil, saygıya layık her canlıyı içine alır. Bu sevginin temel dayanağı bazen Tanrı’ya olan inanç ve onun varlıklarına saygıdan, bazen güçlü bir humanizm duygusundan, bazen uygarlık düşüncesinden, bazense başka türlüsünü yapmak ekosistemi kalıcı şekilde çökerteceğinden oluşur. </div><div align="justify"> </div><div align="justify">Bir düşünce “BİZ” dediğinde, kişinin BİZ’ini incelerim. BİZ’i ne denli büyükse o kişi o denli büyüktür. SİZİN, “BİZ” DEDİĞİNİZ NEREDE BAŞLAR, NEREDE BİTER? Dostlar Sizin “Biz” dediğiniz ne kadar? </div>TANAYcahttp://www.blogger.com/profile/12122441955465040590noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-9144625411902989413.post-11021564586177960082010-02-07T12:15:00.000+02:002010-02-07T12:20:44.946+02:00insanlar da harflere benzer!Harflerin, Düşüncelerin ve İnsanın Gücü!...<br />Harfler vardır; kimileri sesli kimileri sessiz…<br />Tek başlarına bir anlam ifade etmezler…<br />Doğru sessizlerle doğru sesliler bir araya gelir…<br />doğru kelimeler çıkar ortaya…<br />Doğru kelimelerle birlikte sessizler de seslilerde bir anlam kazanmaya başlar…<br />doğru fikirlerin tohumları atılır…<br />Doğru kelimeler kazandıkları bu anlamları güçlendirmek için bir araya gelip doğru cümleleri oluştururlar…<br />Doğru cümlelerle birlikte kelimeler daha anlamlı olmaya başlar…<br />doğru fikirlerin tohumları filizlenmeye başlar…<br />Doğru cümleler bir araya gelip doğru paragraflara…<br />doğru paragraflar doğru sayfalara… doğru sayfalar doğru kitaplara…<br />doğru kitaplar bilgelik okyanusuna dönüşür…<br />bilgelik okyanusu anlam arayışına rehberlik ederek bizi Öz’e ulaştırır!<br />Öz mutlak, sınırsız gücü barındırır! ü<br />Ve ihtiyacımız olan her şey Öz’de gizlidir!<br />Vaaayyy beee!<br />Bir harf nelere kadirmiş!!!<br />Bir kelimenin gücü harflerinin gücü kadardır!...<br />Bir cümlenin gücü kelimelerinin gücü kadardır!...<br />Bir paragrafın gücü…<br /> ………………………………………………..<br />Bir kişinin gücü de Öz’ünün gücü kadardır!<br /><div align="justify">Düşünceler de harfler gibidir… Doğru düşünceler bir araya gelerek doğru fikirleri oluştururlar… Doğru fikirler bir araya gelerek doğru inançları oluşturur! Doğru inançlar birleşerek doğru bir zihni oluşturur! Doğru bir zihin doğru eylemlere yöneltir! Doğru eylemler doğru alışkanlıkları oluşturur! Doğru alışkanlıklar doğru bir karakteri oluşturur! Doğru bir karakter doğru bir insanı oluşturur! Doğru bir insan mutlak doğruluk olan Öz’e yakınlaşır! Öz’e yakınlaşan hayatının anlamını keşfetmeye başlar! Mutluluk ve huzur hayatın anlamında gizlidir! Vaaayyy beee!!! Bir düşünce nelere kadirmiş!!! İnsanlar da harflere benzer!... Doğru insanlar bir araya gelerek doğru bir takımı oluştururlar!... Doğru takımlar bir araya gelerek doğru kuruluşları oluştururlar! Doğru kuruluşlar bir araya gelerek doğru bir toplumu oluştururlar! Doğru toplumlar bir araya gelerek doğru bir evreni oluştururlar! Doğru bir evren de Öz’e hizmet eder! Öz’de insana hayatın anlamıyla birlikte mutluluk ve huzur getirir! </div>TANAYcahttp://www.blogger.com/profile/12122441955465040590noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-9144625411902989413.post-15404029474479065422010-02-05T00:00:00.003+02:002010-02-05T12:17:53.075+02:00net ol!.....<br /><br />bugün şunu düşündüm...<br />insan çok karmaşık bir ruh hali...<br />insan beyni kurmaya başladığında offff offfff....<br />önünde durulmaz!!!<br /><br />oysa her şey duru olmalı...<br />kızdığında kızdığını söylemelisin...<br />sevdiğinde sevdiğini...<br /><br />net olmalı...<br /><br />olabildiğince net...<br /><br />kafada kurmadan düşündüğünü söyleyebilmeli...<br /><br />iletişim böyle bir şey işte...<br /><br />herkezin yapmak istediği ama yapamadığı<br /><br />noktaTANAYcahttp://www.blogger.com/profile/12122441955465040590noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-9144625411902989413.post-4137179201028410252010-02-03T21:07:00.003+02:002010-02-03T21:15:26.273+02:0005<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhBO-OJ_iRt8mR7vgoCS_ebFI9zAWyoo_IXPjR2Mev-PNloc2JOjNVclonU4w6kLLMUePqB6PD6T_xTEV3gyS6-JEvCxG71GyjwWI1o_dWZaY8SFxeGlZZmJWcI6Gfu-9MPWuR3-zisi1fA/s1600-h/4islem_2%5B1%5D.png"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5434097924160578130" style="FLOAT: right; MARGIN: 0px 0px 10px 10px; WIDTH: 248px; CURSOR: hand; HEIGHT: 217px" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhBO-OJ_iRt8mR7vgoCS_ebFI9zAWyoo_IXPjR2Mev-PNloc2JOjNVclonU4w6kLLMUePqB6PD6T_xTEV3gyS6-JEvCxG71GyjwWI1o_dWZaY8SFxeGlZZmJWcI6Gfu-9MPWuR3-zisi1fA/s400/4islem_2%5B1%5D.png" border="0" /></a><br /><div>Ben dönsem etrafımda<br />Sen benim etrafımda<br />İç içe geçen daireler gibi<br />Bağımsız olsak<br />Ama çıkmasak birbirimizden<br />Sonra çarpışsak günün birinde bir yerlerde<br />Bölünsek birbirimize<br />Toplasak bütün sevinçlerimizi de<br /><br />Dört işlem gibi olsak mesela<br />Toplanalım hep bir birimize<br />Çarpalım kalplerimizi de<br />Bölünelim bedenlerimizde<br />Çıksın bütün yollar ikimize<br />Sağlaması da kolay olsun<br />Senin eşitliğin bende<br />Benim bölünmüşlüklerim hep sende<br />Senin çarptıkların kalbimde<br />Topladıklarımız gözlerimizde<br /><br />Olur mu dersin?<br />Kim bile bilir denemeden<br />Haydi başlayalım şimdiden<br />Topla sevinçlerini<br />Gel bana bekliyor olacağım<br />Tüm denklemleri çözmenin mutluluğuyla ...</div>TANAYcahttp://www.blogger.com/profile/12122441955465040590noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-9144625411902989413.post-44167915543425991562010-02-02T10:19:00.002+02:002010-02-02T10:22:51.113+02:0004Seviyorum diyebilecek kadar cesaretimiz olsun.<br />Bahar kadar renkli, güz kadar sade hayatımız…<br />Kalbimize sığdıramayacağımız kadar şefkatimiz,<br />Yüreğimizde saklanamayacak kadar çok gözyaşımız olsun.<br /><br />Hayatımıza kattığımız gürültüler kadar sessizliğimiz,<br />Sessizliğimizde anlam bulan düşüncelerimiz kadar sesimiz,<br />Sıkıntılarımızı hayra yoracak sıkı dostluklarımız,<br />Karamsarlığımızı huzura dönüştürecek içten dualarımız olsun.<br /><br />Yusuf kadar iffetli nefislerimiz,<br />Yakup kadar sabırlı bekleyişlerimiz,<br />Meryem kadar masum duruşlarımız,<br />Muhammed’i (s.a.s) temsil edecek kadar samimi inancımız olsun.<br /><br />Hayat kadar düşünülen ölümümüz,<br />Ölüm kadar anlamlaştırılan hayatımız,<br />Sonsuzluğa yelken açmış kederlerimiz kadar tebessümlerimiz,<br />Umutsuzluklarımız kadar umudumuz olsun.<br /><br />Kudüs kadar direnen,<br />Bağdat kadar kuşatılan,<br />İstanbul kadar sevilen,<br />Medine kadar coşkulu,<br />Mekke kadar fethe layık,<br />Hira kadar sessiz ve vefalı,<br />Cudi kadar yaslı ve üzgün,<br />Vazgeçmeyen, yılmayan kalbimiz olsun.<br /><br />Bahar kadar rengimiz,<br />Yaz kadar sıcaklığımız,<br />Güz kadar hüznümüz,<br />Kış kadar kaygılarımız olsun.<br /><br />Hırslarımız kadar sorumluluğumuz,<br />Özlemlerimiz kadar bekleyişlerimiz,<br />Unuttuklarımız kadar hatırladıklarımız,<br />Umduklarımız kadar bulduklarımız olsun.<br /><br />Rütbelerimizden daha çok adamlığımız,<br />Kibrimizden daha çok mütevazılığımız,<br />Kötülüğümüzden daha çok iyiliğimiz,<br />Karanlığımızdan daha çok aydınlığımız olsun<br />.<br />.<br />.<br />o<br />l<br />s<br />u<br />n<br />.TANAYcahttp://www.blogger.com/profile/12122441955465040590noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-9144625411902989413.post-6655785136776309322010-01-31T21:46:00.004+02:002010-01-31T22:18:32.167+02:0003<div>Yaşamak nefes almak değil sadece. Yaşadığını hissetmek....<br />h <a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhk8A1tPVhifOG7U3MHLuIe6_AqnrnVw0vjCfCMRhn6pe-uUOrkY6KuNJKoUQRo6Z6FPnS_Cyr4t003hv14OUdxeAGDfqs51Iv-EIS6OZlXq9E4vXr5dwGsKE2Yq-LNy_VGJgUFn7Ql_OGg/s1600-h/25%5B1%5D.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5433000875090003346" style="FLOAT: right; MARGIN: 0px 0px 10px 10px; WIDTH: 300px; CURSOR: hand; HEIGHT: 242px" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhk8A1tPVhifOG7U3MHLuIe6_AqnrnVw0vjCfCMRhn6pe-uUOrkY6KuNJKoUQRo6Z6FPnS_Cyr4t003hv14OUdxeAGDfqs51Iv-EIS6OZlXq9E4vXr5dwGsKE2Yq-LNy_VGJgUFn7Ql_OGg/s400/25%5B1%5D.jpg" border="0" /></a><br />i<br />s<br />s<br />e<br />d<br />i<br />y<br />o<br />r<br />u<br />m<br />...</div>TANAYcahttp://www.blogger.com/profile/12122441955465040590noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-9144625411902989413.post-57041132410137851172010-01-30T10:32:00.002+02:002010-01-30T11:45:41.199+02:0002*.<br />.<br />.<br /><br />Hiçbir şeye akıl yetiremeyen çocukların berrak sevinciyle sevdim.<br />.<br />.<br />.<br />*28.01.2010=sözlendim...BİZ' in 2. günü...TANAYcahttp://www.blogger.com/profile/12122441955465040590noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-9144625411902989413.post-55312229591082905232010-01-25T21:21:00.004+02:002010-01-30T11:37:20.194+02:0001Sevdiğinle yaşamak güzel ama yaşam zor...<br /><br />Uğraş ister birliktelik<br />ve çiçek gibidir sevgi..<br /><br />Bilin ki sevginin can suyudur ilgi..<br />Kavga olacak doğal ki..<br /><br />Sözcükler yüreğini delmezse hoştur dövüş sonrası barış...<br /><br />Kişilikte olursa yarış, kim kimi sindirirse kazanır sanmayın.<br />Böylesi yarışta kaybeden kaybeder.<br />Kazanan da kaybeder.<br /><br />Yaşamı paylaşmak, sevgiyi paylaşmaktır.<br />Anlaşmaktır.<br /><br />Vermeden alınamaz tek şeydir mutluluk.<br />Önce ver; sonra al...<br />Aldığını vermek, ödeşme;<br />verdiğini almak, haktır.<br /><br />Sevgi sıcak yataktır.<br />Sıcak uyumak yatağında dokunmaktır sevdiğine..<br />İnanın; çok zordur dokunmak, istemediğin tene!.TANAYcahttp://www.blogger.com/profile/12122441955465040590noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-9144625411902989413.post-14429124684753612602010-01-21T22:23:00.002+02:002010-01-25T21:42:57.973+02:00MUTLUYUM<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhVOrhpU_ghOFCjltUnSzktVDrvrV3UVraCVKZkTFJKeuut1l90E38VzO-mKd5yXz9wef_wlbQI5lq6RnAE1pMXobSQZW2rQQwZlOjww1LqXNju0ZN_rzjGhcUmjbKSWK3A52NodzXz40z8/s1600-h/alyans-cesitleri-500x477%5B1%5D.jpg"></a><br /><div>ÇOK MUTLUYUM ÇOOOOOOK ....</div>TANAYcahttp://www.blogger.com/profile/12122441955465040590noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-9144625411902989413.post-73626810017807873792010-01-15T11:03:00.005+02:002010-01-15T11:19:07.018+02:00Gülten AKIN<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhvVjuSIh0k1cQ7p6wL7tIv3MhF-XStAHv2Lg2AC4w2D4Szu6y3KByo4Hf2k7S_93AD8fvpi9aK9BZtvU22LA8oSHgS483MCLj5KscKUXym8uljucWZ72pgFgxojEyGwYKuZcKZlb966DxP/s1600-h/___r__zer_ne_notlar_g_lten_akin__yapi_kred__yayinlari%5B1%5D.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5426892817905454578" style="FLOAT: right; MARGIN: 0px 0px 10px 10px; WIDTH: 255px; CURSOR: hand; HEIGHT: 400px" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhvVjuSIh0k1cQ7p6wL7tIv3MhF-XStAHv2Lg2AC4w2D4Szu6y3KByo4Hf2k7S_93AD8fvpi9aK9BZtvU22LA8oSHgS483MCLj5KscKUXym8uljucWZ72pgFgxojEyGwYKuZcKZlb966DxP/s400/___r__zer_ne_notlar_g_lten_akin__yapi_kred__yayinlari%5B1%5D.jpg" border="0" /></a>GÜLERKEN YÜZÜN<br /><div></div><div> </div><div>Gülerken yüzün </div><div>Dem çeken bir güvercinin sesini </div><div>İçin için büyüyen çimenleri </div><div>Baharda lunaparkı, bayramyerini </div><div>Ve alışkanlıklar dışında her şeyi </div><div>Gülerken yüzün </div><div>Aşıyor geçmişin acılarını </div><div>Kendini yarına değiştiriyor </div><div>Gülerken yüzün </div><div>Sanki çarmıhını kırmışsın </div><div>Senin ve ardından geleceklerin </div><div>Aylası alnına düşmüş gecenin </div><div>Oturmuş ağlıyor kendisi </div><div>Bunu öyle candan öyle yürekten </div><div>Öyle bir tutkuyla istiyorum ki </div><div>Aklımda hep öyle kalmalısın</div><div>...</div><br /><div>SENİ SEVDİM</div><br /><div>Seni sevdim, </div><div>seni birdenbire değil usul usul sevdim</div><div>"Uyandım bir sabah" gibi değil, öyle değil</div><div>Nasıl yürür özsu dal uçlarına</div><div>Ve günışığı sislerden düşsel ovalara</div><div>Susuzdu, suya değdi dudaklarım seni sevdim</div><div>Mevsim kirazlardan eriklerden geçti yaza döndü</div><div>Yitik ceren arayı arayı anasını buldu</div><div>Adın ölmezlendi bir ağız da benden geçerek</div><div>Soludum, üfledim,yaprak pırpırlandı </div><div>Ağustos dindi</div><div>Seni sevdim, sevgilerim senden geçerek bütünlendi</div><br /><div>Seni sevdim, küçük yuvarlak adamlar</div><div>Ve onların yoğun boyunlu kadınları</div><div>Düz gitmeden önce ülkeyi bir baştan bir başa</div><div>Yalana yaslanmış bir çeşit erk kurulmadan önce</div><div>Köprüler ve yollar tahviller senetler hükmünde</div><div>Dışa açılmadan önce içe açılmadan önce kapanmadan önce</div><div>Nehirlerimiz ve dağlarımız ve başka başka nelerimiz</div><div>Senet senet satılmadan önce</div><div>Şirketler vakıflar ocaklar kutsal kılınıp</div><div>Tanrı parsellenip kapatılmadan önce</div><br /><div>Seni sevdim. </div><div>Artık tek mümkünüm sensin</div><br /><div></div><br /><div align="justify">Türk ozanı (Yozgat 1933). Ankara kız lisesini (1951) ve Ankara hukuk fakultesini (1955) bitirdikten sonra çeşitli kurumlarda avukatlık ve öğretmenlik görevlerinde bulundu.Türk dil kurumunda çalıştı.İlk şiirleri 1952 den sonra Hisar ve Türk dili dergilerinde görünen Gülten Akın toplum içindeki kadının tedirginliklerini yansıttıktan sonra,şiirinde toplumcu açılıma yer verdi.Varlık dergisinin açtığı bir yarışmada (1955) birinciliği paylaştı.1992'de mehmet Fuatla birlikte sedat simavi vakfı edebiyat ödülünü aldı.Rüzgar saatı(1956)Kestim kara saçlarımı(1960)Sığda(1964)Maraş'ın ve Ökkeş'in destanı(1972)Ağıtlar ve Türküler(1976)İlahiler(1983)Sevda kalıcıdır(1991)</div><br /><div>...</div><br /><div></div>TANAYcahttp://www.blogger.com/profile/12122441955465040590noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-9144625411902989413.post-21649901062242104122010-01-13T09:13:00.003+02:002010-01-13T09:21:30.264+02:00DÜŞLER<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg138mrq7XHwcm1Wpg3uwzjvok5BsDKt2tZeRmR7kxngFhJeQqkyZaXMEPYwlWVlVSHRPEi8k0U5NULKN5ECGJdwnBMypW9_AoLB3r34-i1eXf5Ol5-ubgKnKCTRGB0fVp-nEs7U42RAjhK/s1600-h/imagesCA0KHLUX.jpg"></a> <img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5426120580549993922" style="FLOAT: right; MARGIN: 0px 0px 10px 10px; WIDTH: 138px; CURSOR: hand; HEIGHT: 121px" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjFGOSZ0Xjqz3MosgXWTRW1OmbtraSy-WN7j5Vog-5ocJPIdQR2MQEdeI1cNYObxHwX6ELLGNCpbUAB-7yvZumsIvdLyOgRg2DLCSBgDkTcVlt-QS4HhOAVPv86iS79AdmWwrJzPlJi_OG6/s320/imagesCA0KHLUX.jpg" border="0" /><br /><br /><div align="right">Düşler vardır satılmaz </div><div align="right">Derinde anlatılmaz </div><div align="right">Yüreklerden silinmez</div><div align="right"> Bazen de vazgeçilmez<br /><strong>Kapat gözlerini ve düşün</strong><br />İpekten bir deniz<br />Pamuktan bir gökyüzü<br />İki tomurcuk yüreğimizde<br />Belki de sen ve ben ikimiz<br />Birbirinin farkında gözlerimiz<br />Düşüncelerimiz, olmayacak hayallerimiz<br /><strong>Ne alınır ne satılır<br />Para yerlerde sürünür<br />Geçtikçe şu günler<br />Anladıkça hayatı<br />Birçok şeyin değeri<br />Küçüldükçe küçülür</strong></div>TANAYcahttp://www.blogger.com/profile/12122441955465040590noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-9144625411902989413.post-70639329293674727082010-01-13T00:36:00.006+02:002010-01-13T09:09:09.763+02:00HER ŞEY SENİNLE GÜZELHer şey seninle güzel<br />yolda yürümek bile<br />Olmayacak düşlerin peşinde koşmak bile<br /><br />Her şey seninle güzel<br />bu toprak bu taş bile<br />İçimdeki bu korku gözümdeki bu yaş bile<br /><br />Beklenmedik bir anda<br />ayrılık gelip çatsa<br />Seninle paylaştığım tek bir gün yeter bana<br /><br />Her şey seninle güzel<br />duyduğum bu ses bile<br />Yalnız içtiğim su değil aldığım nefes bile<br /><br />Her şey seninle güzel<br />bu yağmur bu kar bile<br /><br />Yüzümdeki gözyaşının izleri onlar bile<br /><br />Beklenmedik bir anda ayrılık gelip çatsa<br />Seninle paylaştığım tek bir gün yeter bana<br />...<br /><strong>13.01.2010 00:18</strong><br /><br />evet<br />her şey<em> </em><strong>senin'<em> </em></strong>le güzel<br />sözler anlatamaz kalbimdeki yerini<br />nokta<br /><br /><p></p>TANAYcahttp://www.blogger.com/profile/12122441955465040590noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-9144625411902989413.post-62576848144576201542010-01-11T10:16:00.001+02:002010-01-11T10:19:24.208+02:00Yalnız Oyuncaklara Yeni Arkadaşlar<div align="justify"><strong>Yeniyüksetepe Aktiffelsefe derneğinin Sosyal Sorumluluk Projeleri</strong> adı altında gönüllü olarak bazı faaliyetlerde bulunulmakta <strong>Yalnız Oyuncaklara Yeni Arkadaşlar</strong> da bunlardan biridir.<br /> <br />Antalya dışından mail grubu olup Oyuncak desteğinde bulunmak isteyenler Yeniyüksetepe'nin birçok ildeki şubelerine ya da Antalya ya gönderme şansı olanlar ise ilgili telefonla irtibata geçebilirler.<br /><br />Yalnız oyuncaklar bu kez <strong>5 Mart'ta "Şehit Jandarma Er Serhat Genç İlköğretim Okulu'na</strong> gidiyor.<br /><br />Kampanyaya katılım için <strong>26 Şubat'a</strong> kadar yalnız oyuncaklarınızı bize ulaştırırsanız GEA Gönüllülerinin oyuncakları onarması için vakit bırakmış olursunuz.Detaylı bilgi için 506 302 24 77 nolu telefondan bilgi alabilirsiniz.<br /><br />Destekleriniz için şimdiden teşekkür eder mutluluk dolu günler dilerim.<br /><br /><br /><a title="http://www.antalya.aktiffelsefe.org Bağlantı için Ctrl + Tıklat" onclick="return top.js.OpenExtLink(window,event,this)" href="http://www.antalya.aktiffelsefe.org/" target="_blank">www.antalya.aktiffelsefe.org</a></div><div align="justify"><a title="mailto:yeniyuksektepe.antalya@gmail.com Bağlantı için Ctrl + Tıklat" onclick="return top.js.OpenExtLink(window,event,this)" href="wlmailhtml:%7BB5B44D26-161F-45C4-8F95-E0259C66754F%7Dmid://00000027/!x-usc:mailto:yeniyuksektepe.antalya@gmail.com" target="_blank">yeniyuksektepe.antalya@gmail.com</a><br />Balbey Mah. 439. Sok. No:3 Antalya(Doğu Garajı Start Otel'den mezarlığa doğru çıkan yolun üzerindeki Hilal Petrol'ün tam karşısındaki sokaktan girince görülen sarı ev.)</div><div align="justify">248 47 20 / 506 302 24 77</div><div align="justify">Aktif Felsefe, Aktif Yaşam!</div>TANAYcahttp://www.blogger.com/profile/12122441955465040590noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-9144625411902989413.post-29901176910047808182010-01-10T21:22:00.003+02:002010-01-10T21:35:12.759+02:00AŞK VAR MI AŞK, SEN ONDAN HABER VER?Boşver be yaşı başı!<br /><strong>Gönlün ne kadar şık</strong> sen ondan haber ver?..<br />Şöyle atıp koyu grileri-siyahları sabahtan, sarı bir kaşkol atabiliyor musun boynuna,<br />ondan haber ver?<br />Koyma bir kenara yüreğini, aç kapılarını.<br /><strong>Gelene geçene yol verme girsin diye içeri </strong><br /><strong>ama gömme başını toprağa</strong> bir çift güzel göz uğruna.<br />Bilirim yine yeşerecek bir çiçek bulursun bir dalda,<br />ama <strong>aklını kaybedecek kadar bir aşk varsa avuçlarında, </strong><br /><strong>bırak aksın yollarına. </strong><br /><strong>Yağ geç, </strong><br /><strong>yık geç, </strong><br /><strong>kimse inanmazsa inanmasın. </strong><br /><strong>Sen inan yüreğine... </strong><br />hem ona geçmezse kime geçer sözün?..<br /><br />Büyü büyü...<br />Bak ellerin ayakların kocaman,<br />aklın da maaşallah yerinde,<br />e ne diye tutarsın yüreğini uçmasın diye.<br />Akıllı ol, yüreğin gelir peşinden,<br />boşver yaşı başı,<br /><strong>aşk var mı aşk,</strong> sen ondan haber ver?<br /><br />Takılmışsın yüzündeki gözündeki çizgilere.<br />O çizgilerin yüreğine neler kazıdığını düşün.<br />Atmak mı istiyorsun kendini bir dereye soğuk bir kış günü.<br />Öl gitsin...<br />Parayı pulu savurup, bir balıkçı köyünde balık tutmak mıdır istediğin,<br />savrul gitsin...<br /><br />Boş ver be yaşı başı,<br />kim tutar seni kim,<br /><strong>kendi yüreğinden başka kim?. </strong><br /><strong></strong><br />Aklını al da öyle git, ister yollara, ister odalara, ister kırlara bayırlara vur da git.<br />Dert etme ellerini, onlar da gelir seninle, bırakmadıkça birine.<br /><strong>O biri de gelir gerçekten istediğin oysa, seveceksen ve öleceksen uğruna... </strong><br /><br />yaşa be, yaşa da öyle git, gireceksen toprağa...<br />yaş 70'e gelse bile, hayat daha bitmemiş, sen mi biteceksin?<br />çekeceksen bile bayrağı, <strong>'yaşadım ulan dibine kadar'</strong> diyemeyecek misin?TANAYcahttp://www.blogger.com/profile/12122441955465040590noreply@blogger.com0